Varikosel Hakkında
VARİKOSEL NEDİR?
Varikosel, testislerdeki (yumurtalıklardaki) kirli kanı boşaltan toplayıcı damarların genişleyerek uzamasıdır. Genellikle ergenlik döneminden sonra 20’li yaşlarda oluşmaktadır. Tüm erkek nüfusunun yaklaşık %15–20‘sinde varikosel oluşmaktadır. Ancak çocuk sahibi olmakta zorluk yaşayan (infertil=kısır) erkekler incelendiğinde bu oran %40’lara kadar çıkmaktadır. Yani kısırlık tedavisi gören erkeklerin yaklaşık yarısında varikosel saptanmaktadır. Varikosel erkeklerde en sık rastlanan ve mikrocerrahi ameliyat sonucu en başarılı sonuç alınan kısırlık sebebidir.
VARİKOSELİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Varikosel genellikle belirti vermemektedir. Ancak bazı hastalarda testislerde (yumurtalıklarda) ağrı, dolgunluk ve çekilme hissi, ele gelen veya gözle görülebilen genişlemiş damarlar, testislerde küçülme gibi şikâyetlere neden olabilir. Varikosel ilerleyici testis hasarına yol açarak testis gelişiminde gerilemeye ve sperm üretimini bozarak da kısırlığa neden olabilmektedir. Hastaların çoğunda infertilite (kısırlık) nedeni araştırılırken yapılan rutin muayene sırasında saptanmaktadır. Varikosel sperm parametrelerinde değişikliğe yol açarak sperm sayı, hareket ve yapısında bozulma ve ayrıca testis boyutunda azalma yapabilir. Bütün bu etkiler ilerleyici özelliğe sahip olduğundan tanı konulduktan sonra vakit kaybetmeden tedavi uygulanmalıdır.
VARİKOSEL NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Varikosel tanısı hekim tarafından yapılan fizik muayene ile konulmaktadır. Varikoseli olan infertil bir erkeğin muayenesinde tıbbi ve üreme öyküsünü içeren dikkatli bir sorgulama önemli yer tutmaktadır. Her hastaya mutlaka en az iki semen analizi (spermiogram) yapılmalıdır. Fizik muayenesinde zorluk yaşanan ve testis veya varikoselin iyi değerlendirilemediği durumlarda görüntüleme yöntemlerine başvurulabilir. Semen analizi yapılmadan önce üç günlük cinsel perhiz uygulanmasına dikkat edilmelidir.
VARİKOSEL NE ZAMAN TEDAVİ EDİLİR?
Sadece ağrı şikâyeti olan varikosel hastalarına cerrahi tedavi yapmadan önce ağrı kesici ilaçlar, skrotal elavasyon (yumurtalık keselerinin askıya alınması) gibi konsevatif yöntemler uygulanmaktadır. Bu tedaviyle şikâyeti geçmeyen hastalara ise cerrahi tedavi önerilmektedir.
Çocuk sahibi olmakta zorluk yaşayan çiftler başvurduğunda erkekte varikosel saptanıp, semen analizinde (spermiogram) de bozukluk olduğunda cerrahi tedavi önerilmektedir. Ancak erkeğe tedavi uygulamadan önce kadın partnerde herhangi bir sorun olmaması yada çözülebilir bir sorun olmasına dikkat edilmelidir.
Varikoseli olan ve sperm değerleri bozulmuş hastalara o an çocuk sahibi olmak istemeseler de cerrahi tedavi önerilmektedir.
Varikoseli bulunan ancak normal sperm değerlerine sahip olan hastalarda ise yılda bir kez semen analizi yapılması yeterli olacaktır.
VARİKOSEL NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Varikosel hastalığının tedavisinde farklı yöntemler (laparaskopik, radyolojik) uygulanmakla birlikte en iyi sonuçlar açık cerrahi ile alınmaktadır. Tedavide amaç hastalığa yol açan genişleyen toplardamarları bağlarken, lenf damarları ve arter(atar damar) gibi yapılara zarar vermemektir. Bunu sağlayabilmek ve tedaviden alınacak sonucu artırmak amacıyla mikrocerrahi yöntemler uygulanmaktadır. Mikroskop altında yapılan mikrocerrahi yöntemiyle %70–80 oranında başarılı sonuçlar alınabilmektedir.
VARİKOSEL AMELİYATI SONRASI KONTROL VE ETKİLER NELERDİR?
Varikosel ameliyatı sonrasında genellikle 1 günlük ev istirahatından sonra günlük hayata dönülebilmektedir. Ancak ağır iş yaşamı ve spor aktivitelerine 2–4 hafta sonra izin verilebilir.
İnsanlarda sperm oluşum süresi yaklaşık 72 gün olduğundan, 3 aydan önce cerrahi sonrası düzelme beklenmemelidir. Semen analizleri 3 ay arayla bir yıl boyunca yapılmalıdır.
Varikosel ameliyatı sonrası sperm sayı ve özelliklerinde %78’e varan düzelme oranları saptanmıştır. Bunun sonucu olarak da tedavi edilmeyen hastalara göre 6 kat fazla gebelik oluşmaktadır.
Sperm sayı ve özelliklerindeki düzelme, varikosel ameliyatı sonrasında uygulanacak olan yardımcı üreme tekniklerinin (aşılama, tüp bebek vs.) başarısını da artırmaktadır.